-e giden

listen to the pronunciation of -e giden
التركية - الإنجليزية

تعريف -e giden في التركية الإنجليزية القاموس.

-e giden
bound for
hoşa giden
likable
dışarı giden
outgoing
akıp giden
outgoing
hoşa giden
pleasurable
önde giden
pioneer
direkt giden
nonstop
e kadar giden
date back
geri giden
retrogressive
giden
(Bilgisayar) out
giden
(Bilgisayar) sending
giden
outbound
giden
sent
giden aramalar
(Bilgisayar) outgoing calls
giden aramalara kapalı
(Bilgisayar,Teknik) outgoing calls barred
giden dalga
(Bilgisayar) wave out
giden faks
(Bilgisayar) outgoing fax
giden gelen
back-and-forth
giden hat
(Bilgisayar) lineout
giden sunucusu
(Bilgisayar) outgoing server
giden çerçeve
(Bilgisayar) frames out
giden çerçeveler
(Bilgisayar) frames out
giden, yürüyen
Those who walk
acele giden
precipitant
altmış altmış giden
sexagesimal
altına hücumda kalifoniya'ya giden kimse
Argonaut
altına hücumda kalifoniya'ya giden kimse
forty niner
arabanın yanında giden atlı uşak
outrider
askeri bando önünde giden kız
drum majorette
ava giden avlanır
(Atasözü) A person can fall into his own trap
ava giden avlanır
the biter bit
ağıra giden davranış
stodge
başarıya giden yol
the road to success
başaşağı giden
on the downgrade
ben new york'a transit giden bir yolcuyum
I am a transit passenger to New York
boşa giden
down the drain
burnunun dikine giden
headstrong
cennete giden
heavenward
denize doğru giden
seaward
devam edip giden
under way on
doğuya giden
eastbound
dışarıya giden
outward
eve giden
homebound
fazla ileriye giden
forward
gelen ağam, giden paşam
(Konuşma Dili) I respect whoever is in charge (as long as he doesn't step on my toes)
gelen giden
visitors, passers by
geriye doğru giden
back
geriye doğru giden
regressive
geriye giden
retrogressive
giden
destined for
giden
going

Look at the train going over the bridge. - Köprünün üstünde giden trene bak.

The number of students going abroad to study is increasing each year. - Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.

giden
(Hukuk) ongoing
giden bayt
(Bilgisayar) bytes out
giden bayt
(Bilgisayar) outgoing bytes
giden bayt
(Bilgisayar) bytes sent
giden bayt miktarı
(Bilgisayar) outgoing bytes
giden bayt sayısı
(Bilgisayar) outbound bytes
giden bayt/sn
(Bilgisayar) bytes out/sec
giden bağlantı noktası
(Bilgisayar) outgoing port
giden evrak
outgoing papers
giden evrak tablası
out-tray
giden evrak tepsisi
out tray
giden faks sayısı
(Bilgisayar) outbound faxes
giden fakslar hakkında
(Bilgisayar) about outgoing faxes
giden faksları göster
(Bilgisayar) show outgoing faxes
giden hat kar
(Bilgisayar) line out mix
giden hat yapımı
(Bilgisayar) line build out
giden ileti
outgoing message
giden işaret
(Bilgisayar) outbound flag
giden kimse
goer
giden kutusu klasörü
(Bilgisayar) outbox folder
giden kutusu'na git
(Bilgisayar) go to outbox
giden kıta ile seyahat
(Askeri) travel with troops going
giden newwave paylaşımları
(Bilgisayar) outgoing newwave shares
giden paket/sn
(Bilgisayar) packets out/sec
giden sayfa
(Bilgisayar) page-outs
giden sayfa sayısı
(Bilgisayar) outbound pages
giden sepeti
(Bilgisayar,Denizbilim) out basket
giden su
tailwater
giden su kanalı
tailrace
giden sıralar
(Bilgisayar) outgoing queues
giden tek yönlü yayın
(Bilgisayar) unicasts sent
giden türü
(Bilgisayar) outgoing type
giden çağrılar
(Bilgisayar) outgoing call
göle giden bu yol iyi bir yol mu
Is the road to the lake a good one
gönüllü olarak askere giden
enlister
güce giden
galling
hafta sonu tatile giden kimse
weekender
hamama giden kimse
bather
hoşa giden
palatable
hoşa giden
likeable
hızlı giden sürücü
scorcher
hızlı giden şey
clipper
ileriye doğru giden
onward
ileriye giden
forward moving
iyi giden
flourishing
iç savaştan sonra güney amerika'ya giden kimse
carpet bagger
iş merkezine giden tren
downtown train
kafasının dikine giden
bull
kafasının dikine giden
headstrong, contrary
kendi kendine giden
drive yourself
kiliseye devamlı olarak giden kimse
churchgoer
londra'ya giden
down
orsa giden
close hauled
rahvan giden at
pacer
raysız giden
trackless
saatte yüz mil hızla giden motosikletliler
ton up boys
sesten hızlı giden
subsonic
temyize giden
appellant
tersine giden
retrograde
tırıs giden at
trotter
tırıs giden atın hafifçe ayaklarını kaldırması
daisy cutter
unutulup giden
evanescent
uzayıp giden
long drawn out
vatana giden
homebound
yerden giden top
daisy cutter
yerden giden top
grounder
yerden giden top
ground ball
yokuş yukarı giden
uphill
yolun ortasından giden sürücü
road hog
yolun ortasından giden şöför
road hog
yukarı giden
up
yurt dışına giden
outbound
yüzmeye giden kimse
bather
ölmeye giden askerler
cannon fodder

The soldiers were regarded as cannon fodder. - Askerler ölmeye giden askerler olarak kabul edildi.

ücretsiz giden mektup
frank
şehir merkezine giden
down

What platform does the downtown train leave from? - Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?

What number is the downtown train? - Şehir merkezine giden tren hangi platformdan kalkıyor?

şehir merkezine giden tren
downtown train
şehre giden
up
şehre giden tren
up train
şöhrete giden yol
avenue to fame
التركية - التركية

تعريف -e giden في التركية التركية القاموس.

gelen giden
Gelenler, uğrayanlar, ziyaret edenler, gelip geçenler
-e giden
المفضلات