She wants to extend the no-smoking area.
- O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
The city wants to extend the road.
- Şehir yolu genişletmek istiyor.
There's no room to expand.
- Genişletmek için yer yok.
In this way, the students of the university have the opportunity to expand their horizons.
- Bu şekilde, üniversite öğrencilerinin ufkunu genişletmek için fırsatları var.