-e göre

listen to the pronunciation of -e göre
التركية - الإنجليزية

تعريف -e göre في التركية الإنجليزية القاموس.

-e göre
according
-e göre
considering
-e göre
with reference to
-e göre
in accordance with
-e göre
to
-e göre
in proportion to
-e göre
to the extent
-e göre
vis-à-vis
-e göre
with respect to
-e göre
to the degree
-e göre
for
-e göre
in regard to
-e göre
with regard to
-e göre
as for that
-e göre
in reference to
-e göre
in comparison with
-e göre
in compliance with
-e göre
per
-e göre
as far as someone is concerned
-e göre
in as much as
-e göre
as far as
-e göre
pursuant to
-e göre
according to
-e göre
in terms of
-e göre
seeing that
-e göre
by
-e göre
in as far as
-e göre
with respect
-e göre
according as
-e göre
as regards
-e göre
as to
-e göre
in the light of
göre
according to

According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring. - Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.

According to the weather forecast, it will snow tomorrow. - Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.

kilise kanununa göre belirlenen
canonical
-e göre olmak
agree
-e göre olmak
fit
-e göre sınıflandırmak
classify according to
-e göre sınıflandırmak
classify by
göre
according

According to the weather forecast, it will snow tomorrow. - Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.

All answers must be written according to the instructions. - Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.

göre
by
bana göre
to me

She is senior to me by two years. - O bana göre iki yıl kıdemli.

It doesn't make sense to me. - Bana göre bir anlamı yok.

e göre
so far as
gramer yönünden/e göre
grammatically
görünüşe göre
apparently

Tom was apparently in Boston last winter. - Tom görünüşe göre geçen kış Boston'daydı.

Tom is apparently some kind of genius when it comes to music. - Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.

görünüşe göre
seemingly
nabza göre şerbet verme
tact
ortama göre davranma
tact

You don't always have to say what's on your mind; sometimes tact trumps candor. - Aklında ne olduğunu her zaman söylemek zorunda değilsin; bazen ortama göre davranma tarafsızlığı bastırır.

(elbise) (birine) göre olmak
suit to
-diğine göre
inasmuch as
-diğine göre
whereas
-diğine göre
since
-diğine göre
insomuch as
-diğine göre
seeing that
-diğine göre
when
-diğine göre
in that
-diğine göre
as
ada göre
(Bilgisayar) name
ada göre
(Bilgisayar) first name
ada göre
(Bilgisayar) by name
amaca göre
(Bilgisayar) purpose
aya göre
(Bilgisayar) by month
bana göre
in my book
bana göre
to my way of thinking
bana göre
from my point of view

From my point of view, Australia is one of the best countries in the world. - Bana göre, Avustralya, dünyanın en iyi ülkelerden biridir.

bana göre
in my opinion

In my opinion, French is a hard language to learn. - Bana göre, Fransızca öğrenmek için zor bir dil.

That's an ugly building, in my opinion. - Bana göre, o, biçimsiz bir bina.

bana göre
up to me
bana göre
to my mind
bana göre
from my standpoint
bana göre
(Konuşma Dili) to the best of my belief
bana göre değil
far be it from me
bana göre hava hoş
not that i care
bana göre hava hoş
it is all the same to me
bana göre hava hoş
it's all the same to me
başlığa göre
(Bilgisayar) by title
benim bildiğime göre
for aught i know
benim düşünceme göre
up to me
benim düşünceme göre
to my mind
benim fikrime göre
in my opinion
benim saatime göre
by my watch
birbirine göre
each other
birbirine göre ayarlama
coordination
birbirine göre ayarlamak
coordinate
bize göre
according to us
boyuta göre
(Bilgisayar) by size
buna göre
hereunder
buna göre
accordingly

Plan your life accordingly. - Hayatınızı buna göre planlayın.

değerine göre
on his merits
duruma göre
(Bilgisayar) by status
duruma göre
(Politika, Siyaset) case by case
e göre
(Havacılık) per
e göre
in accordance with
e göre
(Havacılık) with respect
eldeki tüm verilere göre
(deyim) by all accounts
emre göre
by order
göre
in compliance with
göre
(Dilbilim) in comparison with
göre
by the fact
göre
in view of
göre
on
göre
under

Tom couldn't understand what the purpose of the mission was. - Tom görevin amacının ne olduğunu anlayamadı.

According to the CRC, all people under 18 are considered to be children. - ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.

göre
(Latin) secundum
göre
accord

All answers must be written according to the instructions. - Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.

According to the CRC, all people under 18 are considered to be children. - ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.

görünüşe göre
on the face of
görünüşe göre
as it seems
güne göre
(Bilgisayar) by day
hafta hesabına göre
by the week
haftaya göre
(Bilgisayar) by week
harfe göre
(Bilgisayar) by letter
iddia edildiğine göre
allegedly
isteme göre paylaştırma
(Bilgisayar) demand assignment
istenilen ölçülere göre
measure up
isteğe göre
arbitrarily
isteğe göre
arbitrary
kanuna göre
(Kanun) judicially
kanuna göre
(Latin) ipso jure
kaynağa göre
(Bilgisayar) by origin
kişiye göre
(Bilgisayar) by contact
konuma göre
(Bilgisayar) by location
konuya göre
(Bilgisayar) by subject
kurala göre
by rule
mantığa göre
logically
merkeze göre
centerline
müşteri isteğine göre değiştirmek
customize
neye göre
(Bilgisayar) relative to
ona göre
accordingly

You must judge the situation and act accordingly. - Durumu tartmalı ve ona göre hareket etmelisin.

renge göre
by color
saate göre
(Bilgisayar) by hour
satıra göre
(Bilgisayar) by row
sayfaya göre
(Bilgisayar) page
siteye göre
(Bilgisayar) by site
sözcüğe göre
(Bilgisayar) by word
söze göre
literally
sürüme göre
(Bilgisayar) by version
tanıma göre
(Bilgisayar) by description
tarihe göre
(Bilgisayar) by date
tercihe göre
preferably
tercihe göre
optional
türe göre
(Bilgisayar) by type
usule göre
in order
usulüne göre
according to hoyle
usulüne göre
to the order of
yazara göre
by author
yerine göre
it depends
yerine göre
depends
yerine göre
conditionally
yerine göre
according to
yıla göre
(Bilgisayar) by year
önem sırasına göre
in order of priorities
usule göre
(Kanun) formal
- göre
- By
Ayağını yorganına göre uzat
(Atasözü) Cut your coat according to your cloth
birşeye göre
based on

nerede yaşadıklarına göre sınıflandırıldı.

göre göre
blatantly

göz göre göre öldü.

göre göre
flagrantly
göre göre
overtly
kuralına göre
According to the rule
neye göre
regarding what
onlara göre
According to them
size göre
According to you

According to you, which sport is the most popular one in Japan? - Size göre Japonya'da hangi spor en popüler olandır?

talebe göre
on request
yetişkinlere göre
adult-oriented
yıllara göre
by years
zevkine göre
According to taste
-ne göre
in one's view
Allah herkesin gönlüne göre versin
May God grant the wishes of everyone
Bana göre hava hoş
It doesn't make any difference (to me), It's all the same to me
Kafana göre takıl
Please yourself
aciliyetine göre sıralama
triage
ada göre bul
(Bilgisayar) find by name
ada göre süz
(Bilgisayar) name filtering
adamına göre
(adapting one's approach) to suit the individual
ahlâk sorunlarını kafasına göre yorumlayan kimse
casuist
allah gönlüne göre versin
may the lord reward you
ana merkez kayıt defteri; deniz seviyesine göre yükseklik
(Askeri) master station log; mean sea level
anlaşmaya göre talep
claim under a contract
atanana göre
by assigned to
ayağını yorganına göre uzat
waste not
ayağını yorganına göre uzatmak
cut one's suit according to one's cloth
ayağını yorganına göre uzatmak
cut one's coat according to cloth
ayağını yorganına göre uzatmak
make both ends meet
ayağını yorganına göre uzatmamak
live beyond one's income
bakışa göre
in perspective
bana göre
as far as I'm concerned

Tom can do whatever he likes as far as I'm concerned. - Bana göre Tom hoşlandığı her şeyi yapabilir.

It's a bit strange as far as I'm concerned. - Bana göre o biraz tuhaf.

bana göre hava hoş
(Konuşma Dili) I don't care
benim bakış açıma göre
in my point of view
benim düşünceme göre
to my way of thinking
bildiğime göre
to my knowledge
boya göre av
(Denizbilim) catch-at-size
boya göre av
(Denizbilim) catch-at-length
bugüne göre
under existing circumstances
buna göre
with reference to
bunu sizin bedeninize göre ayarlayabiliriz
We can adjust it to your size
bölgeye göre
regionally
büyüklüğüne göre ayırmak
size
cetvele göre hesaplanmış
tabular
cinsine göre
taxonomically
denilene göre
by all accounts
deniz seviyesine göre
corrected to sea level
diğerine göre daha az kötü olan şey
the lesser evil
dişine göre
within one's power, within the range of what one can handle
dişine göre
within one's ability, that one can cope with
dişine göre
within one's ability
dişine göre
that one can cope with
doktrine göre
doctrinally
duruma göre
(Hukuk) as the case may be
duruma göre davranmak
trim one's sails to every wind
dış görünüşe göre değer
face value
dış görünüşe göre değerlendirmek
take smth. at it's face value
e göre
as per
e göre vahim
fatal to
ederine göre
ad valorem
emrine göre
by order of
enflasyona göre maaş artışı maddesi
escalator clause
fikrine göre
to one's mind
fiyata göre resim uygulanan tarife
sliding scale
gazetede yazısının uzunluğuna göre para alan yazar
space writer
geleneklere göre
formal
geminin rüzgâra göre yaptığı yön değişikliği
tack
gönlüme göre
after my own heart
gönlüne göre
after his own heart
التركية - التركية

تعريف -e göre في التركية التركية القاموس.

göre
Uygun, elverişli, için: "Doğrusunu söyle de biz ona göre davranalım!"- O. C. Kaygılı
göre
Bir şeye uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince: "... günün modasına göre taranmış saçlarıyla güzel bir kadın başı uzandı bahçeye."- N. Cumalı
göre
Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, nazaran: "Bilginlerin dediğine göre on milyona yakın Türk yurt değiştirdi."- N. Araz
göre
Uygun olarak, bir şey uyarınca, gereğince
göre
Bakılırsa, hesaba katılırsa, göz önünde tutulunca, nazaran
الإنجليزية - التركية

تعريف -e göre في الإنجليزية التركية القاموس.

bana göre hava hoş
i'm agreeable
-e göre
المفضلات