You shouldn't have come here to begin with.
- Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin.
To be surprised, to wonder, is to begin to understand.
- Şaşırmak, merak etmek, anlamaya başlamaktır.
Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
- Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
You'll have to start at once.
- Derhal başlamak zorunda kalacaksın.
I have to get to work.
- Çalışmaya başlamak zorundayım.
I want to get to work.
- İşe başlamak istiyorum.
Come on in. We're just about to get started.
- İçeri gelin. Başlamak üzereyiz.
The secret of getting ahead is getting started.
- İlerlemenin sırrı başlamaktır.
Now if you don't mind, I'd like to get started.
- Şimdi sakıncası yoksa başlamak istiyorum.