-e alışkın

listen to the pronunciation of -e alışkın
التركية - الإنجليزية

تعريف -e alışkın في التركية الإنجليزية القاموس.

-e alışkın
accustomed to
alışkın olmak
be used to
alışkın
used to

I'm used to keeping early hours. - Erken kalkmaya alışkınım.

What time are you used to going to bed? - Ne zaman yatmaya alışkınsın?

denize alışkın olmayan
freshwater
alışkın
trained
alışkın
used (to), accustomed (to)
alışkın
accustomed

I'm accustomed to getting up early. - Erken kalkmaya alışkınım.

The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects. - Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.

alışkın olarak
familiarly
alışkın olmak
be accustomed to do smth
alışkın olmak
to be used to
alışkın olmak
be accustomed doing smth
denize alışkın
seafaring
her türlü yürüyüşe alışkın
(at) thoroughpaced
التركية - التركية

تعريف -e alışkın في التركية التركية القاموس.

alışkın
Bir şeye veya bir şey yapmaya alışmış olan