Benim ciddi bir cilt sorunum var.
- I have a serious skin problem.
Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.
- Ultraviolet rays can cause skin cancer.
Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.
- She felt the warmth of the sun on her skin.
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
- Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.
- It was a cat starved to skin and bones.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.
- When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.
Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.
- After you kill the sheep, you'll have to skin it.
Bir grup dazlak Tom'u öldüresiye dövdü.
- A group of skinheads beat Tom to death.
Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.
- After you kill the sheep, you'll have to skin it.
... There's a trillion of them crawling on your skin right now. ...
... Let's talk about skin softening. ...