- sebebiyle

listen to the pronunciation of - sebebiyle
التركية - الإنجليزية

تعريف - sebebiyle في التركية الإنجليزية القاموس.

- sebebiyle
due to
sebebiyle
due

Due to recent events, it is completely impossible for me to focus on my work. - Son zamanlardaki olaylar sebebiyle, kendimi işime vermem tamamen imkansız.

Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed. - Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.

sebebiyle
on the grounds of

She resigned on the grounds of ill health. - O, kötü sağlık sebebiyle istifa etti.

sebebiyle
in consequence of
sebebiyle
owing to

The dam burst owing to the heavy rain. - Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı.

sebebiyle
by reason of
sebebiyle
for the reason that
sebebiyle
on the ground of
sebebiyle
on the ground that
sebebiyle
because of

The trip was canceled because of the terrible storm. - Şiddetli fırtına sebebiyle gezi iptal edildi.

The trip was canceled because of the terrible storm. - Şiddetli fırtına sebebiyle seyahat iptal edildi.

sebebiyle
hence
sebebiyle
reason
sebebiyle
because of, owing to
sebebiyle
for

Due to recent events, it is completely impossible for me to focus on my work. - Son zamanlardaki olaylar sebebiyle, kendimi işime vermem tamamen imkansız.

Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime. - Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı.

sebebiyle
consequence
التركية - التركية

تعريف - sebebiyle في التركية التركية القاموس.

sebebiyle
Nedeniyle, dolayısıyla, yüzünden
sebebiyle
cihetiyle
- sebebiyle
المفضلات