This is a good book, but that is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
This is a house and that is a mosque.
- Bu bir ev, şu ise camidir.
How do you like Texas so far?
- Şu ana kadar Texas'ı nasıl buldunuz?
How many computers have you had so far?
- Şu ana kadar kaç tane bilgisayarın oldu?
What defect can you find in the present system of education?
- Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
Tom currently teaches English in Japan.
- Tom şu anda Japonya'da İngilizce öğretiyor.
Tom isn't currently in prison.
- Tom şu anda hapishanede değil.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
I hear that Tom isn't in Boston now.
- Tom'un şu anda Boston'da olmadığını duyuyorum.
Tom is worried because he should have heard from Mary by now.
- Tom şu ana kadar Mary'den bir haber almış olması gerektiği için endişeli.
Tom certainly has had more than one job offer by now.
- Tom şu ana kadar birden fazla iş teklifi aldı.
Sorry, I didn't read your comment until now.
- Üzgünüm, şu ana kadar yorumunuzu okumadım.
For some reason the microphone wasn't working until now.
- Bazı nedenlerden dolayı mikrofon şu ana kadar çalışmıyordu.
Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
- Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
Up to now I've never been abroad.
- Şu ana kadar hiç yurt dışında bulunmadım.
I believe Elvis yet lives.
- Elvis'in şu anda yaşadığına inanıyorum.
At present, consensus has yet to be reached.
- Şu anda, yine de görüş birliğine varılmalı.
Tom isn't here just now.
- Tom şu anda burada değil.
I was just now thinking about that problem.
- Şu anda o sorun hakkında düşünüyordum.
I can't answer you here and now.
- Sana burada ve şu anda cevap veremem.
Tom suggested that Mary should resign from her current job and find another one.
- Tom Mary'nin şu anki işinden istifa etmesi ve yeni bir tane bulması gerektiğini önerdi.
I want to quit my current job.
- Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum.
Have you finished reading today's paper yet?
- Şu ana kadar bugünkü gazeteyi okumayı bitirdin mi?
Have they found Tom yet?
- Şu ana kadar Tom'u buldular mı?
Resident Evil 4 is one of the best games I have ever played.
- Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
Nothing is ever right.
- Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
It is an ancient midden, presently an archaeological treasury.
- Eski bir çöp yığını şu anda arkeolojik bir hazinedir.
I am presently working in the hotel kitchen.
- Ben şu anda otel mutfağında çalışıyorum.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
At present they are working for a big company in England.
- Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
Long skirts are out of fashion now.
- Şu an uzun eteklerin modası geçmiştir.
What I want now is not money, but time.
- Şu anda istediğim para değil, fakat zamandır.
Can you mention some celebrities in Italy at the moment?
- Şu anda İtalya'daki bazı ünlülerden bahsedebilir misin?
He is on another phone at the moment.
- O şu anda başka bir telefonda.
They're having a break at the moment.
- Onlar şu anda bir mola veriyorlar.
Tom isn't here at the moment.
- Tom şu anda burada değil.
We have recently discussed this problem.
- Şu sıralar bu problemi tartıştık.
I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
- Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
My uncle is staying in Hong Kong at present.
- Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
I don't need money at present.
- Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
Many are fed up with their present careers.
- Çoğu şu anki kariyerinden bıkmış.
Tom isn't content with his present salary.
- Tom şu anki maaşından memnun değil.