Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

şoklar

listen to the pronunciation of şoklar
التركية - الإنجليزية

تعريف şoklar في التركية الإنجليزية القاموس.

şok
shock

The news that her son was injured in the accident was a great shock to her. - Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.

The news of the accident was a great shock to me. - Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu

şok
trauma
şok
impact
şok
shock, concussion
şok
(soğuk) quick freezing
şok
quickfreezing
şok
concussion
şok
jounce
şok
jolt
şok
jar
şok
blow

It still blows my mind. - Bu beni hâlâ şok ediyor.

şok
stun

Sami bought a stun gun. - Sami bir şok silahı satın aldı.

şok
choke
şok
turn
şok
(Havacılık) choking
şok
consternation
şok
shocked at
şok
shock of
التركية - التركية

تعريف şoklar في التركية التركية القاموس.

şok
Kaza, beklenmeyen bir olay veya bazı ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhsal olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü: "Dehasını, geçirdiği sara nöbetlerinin şokuna borçlu bulunuyordu."- H. Taner
şok
Kaza, beklenmeyen bir olay veya bazı ilâç ve uyuşturucuların yarattığı, fiziksel veya ruhî olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü
şok
Birdenbire ortaya çıkan ruhsal darbe