As yet, the project is in the air.
- Proje şimdiye kadar kararlaştırılmamıştır.
Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.
- Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.
He has written five books so far.
- Şimdiye kadar beş kitap yazdı.
So far, your action seems completely groundless.
- Şimdiye kadar, eyleminiz tamamen sebepsiz görünmektedir.
I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.
- Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.
I think Beethoven is the greatest composer who ever lived.
- Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
Has Tom found his keys yet?
- Tom şimdiye kadar anahtarlarını buldu mu?
As yet, I have not completed the sweater.
- Şimdiye kadar hiçbir kazağı bitirmedim.
They ought to have arrived there by this time.
- Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
Tom had always wanted to climb Mt. Fuji, but until now, had not found the time to do so.
- Tom her zaman Fuji Dağı'na çıkmak istemişti fakat şimdiye kadar, bunu yapmak için zaman bulamamıştı.
This fact was not known until now.
- Bu gerçek şimdiye kadar bilinmiyordu.
Up till now the United States has called itself the world's police and continues suppression relying on military force.
- Şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri kendini dünyanın polisi olarak adlandırdı ve askeri güce dayanarak baskıya devam etmektedir.