It's good now; neither too heavy nor too light.
- O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
I'm at the airport now.
- Şimdi havaalanındayım.
For you to come out and say that kind of thing now would just be pouring oil on the fire.
- Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.
The small house had come to look shabby, though it was just as good as ever underneath.
- Küçük ev, şimdiye kadar tıpkı altındaki kadar iyi olmasına rağmen,eski püskü görünmeye başladı.
I've just arrived. I haven't even emptied my suitcases yet.
- Şimdi vardım. Valizimi bile henüz boşaltmadım.
I have not heard a word from him as yet.
- Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
Can you see where Tom is now?
- Şimdi Tom'un nerede olduğunu görebiliyor musun?
I have to go now. Did you see where I put my things?
- Şimdi gitmek zorundayım. Eşyalarımı nereye koyduğumu gördün mü?
I want you focus on the here and now.
- Burada ve şimdi odaklanmanı istiyorum.
I can't answer you here and now.
- Sana şimdi yanıt veremem.
I see now that I was mistaken.
- Hatalı olduğumu şimdi anlıyorum.
Now that he's retired, Yves can look forward to a contented and placid life.
- O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
Can you please go away now?
- Şimdi gider misiniz, lütfen?
He'll be out at lunch now, so there's no point phoning straight away.
- O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz.
Where are you sitting at the moment?
- Sen şimdi nerede oturuyorsun?
Where do you live at the moment?
- Sen şimdi nerede oturuyorsun?
My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.
- Annem, şimdiki ev hanımlarının kullandığı ev gereçlerinin hiçbirine sahip değildi.
But for the safety belt, I wouldn't be alive today.
- Emniyet kemeri olmasaydı şimdi hayatta olmazdım.
I heard a shot just now.
- Ben şimdi bir silah sesi duydum.
I want you to take back what you said just now.
- Ben söylediklerini şimdi geri almanı istiyorum.
In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
- Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
That's not surprising nowadays.
- Şimdi bu sürpriz değil.
We're getting out of here in a moment.
- Hemen şimdi buradan çıkıyoruz.
I need to speak with Tom right now.
- Tom'la hemen şimdi konuşmam gerekiyor.
I need to speak with Tom right now.
- Tom'la hemen şimdi konuşmam lâzım.
Yes, but she left just now.
- Evet, ama o hemen şimdi gitti.
Dad just now went out.
- Babam hemen şimdi dışarı çıktı.