Ann likes to write poems.
- Ann, şiir yazmayı sever.
This poem was originally written in French.
- Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
Mary has received several prizes for her poetry.
- Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.
She liked poetry and music.
- O, şiir ve müzik severdi.
Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
- Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin.
Songs and poems were written about him.
- Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision.
- Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.
Sami sent a very poetic text message to Layla.
- Sami, Leyla'ya çok şiirsel bir mesaj gönderdi.
You should read Shakespeare's sonnets.
- Şekspirin şiirlerini okumalısın.
This poem is composed of four verses, each of which has five lines.
- Bu şiir her birinin beş dizesi olan dört kıtadan oluşur.
A haiku is one type of poem.
- Bir haiku bir şiir türüdür.
A Haiku is a very short poem.
- Bir Haiku çok kısa bir şiirdir.
Tom can still recite a poem he wrote when he was thirteen.
- Tom on üç yaşındayken yazdığı bir şiiri hala ezbere okuyabiliyor.
Tom still writes poems.
- Tom hâlâ şiirler yazar.