şifalı

listen to the pronunciation of şifalı
التركية - الإنجليزية
{s} curative
{s} healing

Cry with someone. It's more healing than crying alone. - Biriyle birlikte ağla. Yalnız ağlamaktan daha şifalıdır.

sanative
officinal
sanatory
healing, curative
şifa
{i} healing

Cry with someone. It's more healing than crying alone. - Biriyle birlikte ağla. Yalnız ağlamaktan daha şifalıdır.

şifalı bitkiler
(Botanik, Bitkibilim) Officinal plants
şifalı su
spa; curative spring, curative water
şifalı bitki
herb
şifalı bitki
medicinal plant
şifalı bitkiler kitabı
herbal
şifalı bitkiler satan kimse
herbalist
şifalı ot
medicinal herb
şifa
recovery

I wish you a speedy recovery. - Sana acil şifalar diliyorum.

We wish Tom a quick recovery. - Tom'a acil şifalar diliyoruz.

şifa
heal

Time is the great healer. - Zaman büyük bir şifacıdır.

Time is a great healer, but a poor beautician. - Zaman büyük bir şifacı ama kötü bir güzellikçidir.

şifa
healıng
çin şifalı bitkisi
ginseng
şifa
cure

Ancient Germanic tribes used medicinal herbs in their attempts to cure diseases. - Antik Germen kabileleri hastalıkları tedavi etme girişimlerinde şifalı otlar kullanırdı.

This information may help you find a cure. - Bu bilgi bir şifa bulmana yardımcı olabilir.

şifa
healing, recovery, cure
التركية - التركية
Sağlığa yararlı olan: "Çaresizlere çaresin, olmazı olur yapan şifalı iksirsin."- F. Halıcı
Sağlığa yararlı olan
ŞİFA
(Osmanlı Dönemi) Hastalıktan iyi olma, iyileşme. Hastalıktan kurtulma....Hastalık seni uyandırıncaya kadar sabra çalış ve hastalık vazifesini bitirdikten sonra Hâlik-ı Rahim inşaallah sana şifa verir. L
şifa
Bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma
şifa
Bedenî veya ruhî bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma, onma
şifalı
المفضلات