Do you have a tape measure I could borrow?
- Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
Life is like a zebra; white stripe, black stripe, and the ass at the end.
- Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.
Full body scanners perform a virtual strip search.
- Tam vücut tarayıcıları sanal şerit arama yapmaktadır.
Mary wore a red ribbon in her hair.
- Mary saçlarına kırmızı bir şerit takıyordu.
The rightmost lane is now under construction.
- En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.
In Japan almost all roads are single lane.
- Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
Life is like a zebra; white stripe, black stripe, and the ass at the end.
- Yaşam bir zebra gibidir; beyaz şerit, siyah şerit ve en sonunda popo.
Do you have a tape measure I could borrow?
- Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
Cut the quartered pak-choi into, slightly wide, strips.
- Dörde bölünmüş Çin lahanasını biraz geniş şeritler halinde kesin.
The baskets they use to transport fruit are made with strips of cane.
- Onların meyve taşımak için kullandıkları sepetler kamış şeritlerinden yapılır.