The section chief accepted the proposal.
- Bölüm şefi öneriyi kabul etti.
He is the chief of my department.
- Benim bölüm şefimdir.
The conductor appeared on the stage.
- Koro şefi sahneye çıktı.
Tom is a world-famous conductor.
- Tom dünyaca ünlü bir koro şefidir.
Tom is the drum major.
- Tom askeri bando şefi.
A conductor directs an orchestra.
- Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.
This famous conductor lives in New York.
- Bu ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.