şantiyede

listen to the pronunciation of şantiyede
التركية - الإنجليزية
on site
Occurring at the site of a job, or at the location of the customer of a product or service, as opposed to at the vendor's factory or office

If we can't figure out how to diagnose this problem remotely, we're going to have to go on site again.

located on a particular premises, taking place at a particular location; (Construction) activities and objects that are on a building site
şantiye
worksite

Tom was supervising workers at the worksite. - Tom, şantiyedeki işçileri denetliyordu.

Every day is a battle at this worksite. - Bu şantiyede her gün bir savaştır.

şantiye
building site

I work on a building site. - Ben bir şantiyede çalışıyorum.

On building sites, hard hats must be worn at all times. - Şantiyelerde, baretler her zaman takılmalıdır.

şantiye
(İnşaat) construction area
şantiye
shipbuilding yard
şantiye
site

Jamal was fired from the construction site. - Jamal şantiyeden kovuldu.

I work on a building site. - Ben bir şantiyede çalışıyorum.

şantiye
resident
şantiye
job site
şantiye
construction site
şantiye
supply shed at a construction site
şantiye
building plot
şantiye
building lot
şantiye
(inşat) building site; (gemi) shipyard, shipbuilding yard
şantiye
yard
التركية - التركية

تعريف şantiyede في التركية التركية القاموس.

ŞANTİYE
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir inşaat yerinde inşaat ve malzeme için hazırlanan yer
ŞANTİYE
(Osmanlı Dönemi) Gemi tezgâhı
şantiye
Gemi tezgâhı
şantiye
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
şantiye
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj gibi her türlü yapı
şantiye
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer. İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj gibi her türlü yapı
şantiyede
المفضلات