şakalı

listen to the pronunciation of şakalı
التركية - الإنجليزية
jesting
jocular
şaka
joke

I said so by way of a joke. - Şaka ile öyle söyledim.

An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what? - İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?

şaka
banter

Lucy was bantered by her grandparents. - Lucy'ye büyük ebeveynleri tarafından şaka yapıldı.

The conversation started with friendly banter but ended in bruises. - Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.

şaka
fun

That joke wasn't funny. - Bu şaka/fıkra komik değildi.

It is impudent of you to make fun of adults. - Belden aşağı şakalar yapman terbiyesizlik.

şaka
waggery
şaka
prank

The young sorceress was ordered to turn Tom back into a human, after the teachers learned of her prank. - Öğretmenler onun eşek şakasını öğrendikten sonra genç büyücü kadına Tom'u tekrar bir insana döndürmesi buyruldu.

Mr. Suzuki is angry about Tom's prank. - Bay Suziki Tom'un şakası hakkında kızgın.

şaka
{i} game
şaka
wheeze
şaka
witticism
şaka
{i} play

They were so playful. - Onlar çok şakacıydılar.

Tom playfully punched Mary's arm. - Tom şakayla Mary'nin kolunu yumrukladı.

şaka
Josh
şaka
humor
şaka
lark
şaka
chaff
şaka
(deyim) fun and games
şaka
trick
şaka
sport
şaka
jest

Life is a jest, and all things show it, I thought so once, and now I know it. - Bir zamanlar hayatın bir şaka olduğunu, her şeyin de bunu gösterdiğini düşünürdüm. Artık biliyorum.

The squirrel that you kill in jest, dies in earnest. - Şakacıktan öldürdüğün sincap ciddi olarak ölür.

şaka
wisecrack
şaka
monkeyshines
şaka
booby trap
şaka
badinage
şaka
funnies

That is the funniest joke that I have ever heard. - Bu şimdiye kadar duyduğum en komik şaka.

şaka
raillery
şaka
crack

I didn't crack any jokes. - Ben hiç şaka yapmadım.

şaka
{i} quip
şaka
skit
şaka
jape
şaka
gag
şaka
pleasantry
şaka
quiz
Şaka
joking

Tom said jokingly that he was not very rich. - Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi.

Don't take me seriously. I'm only joking. - Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.

şaka
hell
şaka
drollery
şaka
kidding

What are you laughing at? It's a fact. No kidding! - Neye gülüyorsun? Bu gerçek. Şaka yapmıyorum.

You've got to be kidding. - Şaka yapıyor olmalısın.

şaka
humour [Brit.]
şaka
waggishness
şaka
joke, jest, fun
şaka
rib
şaka
{i} humour
التركية - التركية

تعريف şakalı في التركية التركية القاموس.

ŞAKA
(Osmanlı Dönemi) Meşakkatli ve güç
ŞAKA
(Osmanlı Dönemi) Musibet ânında yakasını ve yüzünü yırtan kadın
Şaka
(Hukuk) LATİFE
şaka
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife: "İmamın şakasına ben de şaka ile mukabele ettim."- R. N. Güntekin
şaka
Latife
şaka
Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, lâtife
şaka
horata
şaka
bizle
şakalı
المفضلات