şair

listen to the pronunciation of şair
التركية - الإنجليزية
poet

England is proud of her poets. - İngiltere şairleriyle gurur duyar.

He was something of a poet and used to write romantic poems. - O,bir parça şairdi ve romantik şiirler yazardı.

poet ozan
(kadın) poetess
bard
versifier
minstrel
scop
songster
singer

She's famous as a singer but not as a poet. - O bir şair olarak değil, bir şarkıcı olarak ünlüdür.

şair bozuntusu
would be poet
şair bozuntusu
rhymester
şair bozuntusu
poetaster
şair bozuntusu
rhymer
şair safo ile ilgili
sapphic
şair safo tarzında
sapphic
şairler
poets

I'm not familiar with French poets. - Fransız şairlerine aşina değilim.

Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science. - Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.

acemi şair
rhymer
acemi şair
rhymester
acemi şair
rimer
alman besteci ve şair
cornelius
kadın şair
poetess

Do you know any poetesses? - Herhangi bir kadın şair tanıyor musun?

He awarded the poetess. - O, kadın şairi ödüllendirdi.

ptolemaios zamanındaki yedi tanınmış yunanlı şair
Pleiades
التركية - التركية
Şiir söyleyen veya yazan kimse
Geniş bir hayali olan, duyarlı, duygulu kimse
ŞAİR
(Osmanlı Dönemi) Şiir yazan. Sözünü vezin ve kafiye ile tertib eden
Şairler
şuara
şâirler
(Osmanlı Dönemi) şuarâ
şair
المفضلات