I know Tom personally.
- Tom'u şahsen tanırım.
I tell you that I am personally against abortion.
- Şahsen ben kürtaja karşı olduğumu söylüyorum.
Tom wanted to thank Mary in person.
- Tom Mary'ye şahsen teşekkür etmek istedi.
She will be glad if you go to see her in person.
- Onu şahsen görmeye gidersen, o memnun olur.
Sami knows everyone by sight.
- Sami herkesi şahsen bilir.
I know him by name, but not by sight.
- Onu ismen tanırım fakat şahsen değil.