Turkish warships intercepted a Greek boat which was suspected to carry illegal immigrants
- Türk savaş gemileri yasadışı göçmenleri taşıdığından şüphelenilen bir Yunan teknesini durdurdu.
The man suspected of murdering Tom has been arrested by the police.
- Tom'u öldürdüğünden şüphelenilen adam polis tarafından tutuklandı.
Bring in the suspected vandal.
His story aroused my suspicion.
- Onun hikayesi benim şüphemi uyandırdı.
The news confirmed my suspicions.
- Haber şüphelerimi doğruladı.
I doubt if he is a lawyer.
- Onun bir avukat olup olmadığından şüpheliyim.
He will without doubt succeed in the exam.
- Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
The small town was in disbelief.
- Küçük kasaba şüphe içinde idi.
Her honesty is beyond question.
- Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.
Tom's employer called his honesty into question.
- Tom'un patronu onun dürüstlüğünden şüphe duydu.
I've always distrusted Tom.
- Tom'dan her zaman şüphe duydum.