We suspected him of lying.
- Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
Everybody suspected him of bribery.
- Herkes onun rüşvet aldığından şüphelendi.
Sami started suspecting Layla was seeing other men.
- Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.
Tom began to suspect Mary would leave him.
- Tom, Mary'nin onu terk edeceğinden şüphelenmeye başladı.
They must have suspected me of stealing.
- Çalmayla ilgili olarak benden şüphelenmiş olmalılar.