şüphelen

listen to the pronunciation of şüphelen
التركية - الإنجليزية
{f} suspected

Everybody suspected him of bribery. - Herkes onun rüşvet aldığından şüphelendi.

We suspected him of lying. - Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.

{f} suspecting

Sami started suspecting Layla was seeing other men. - Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.

{f} suspect

Why should you suspect me? - Niçin benden şüphelenmen gerekiyor?

After a bit of googling, I suspect that what you said may not be true. - Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.

şüphelen
المفضلات