ısrarcı

listen to the pronunciation of ısrarcı
التركية - الإنجليزية
insistent

In the Netherlands, if a child is too insistent on asking for a cookie, he might be punished and get no cookie. - Hollanda'da bir çocuk kurabiye istemek konusunda fazla ısrarcı davranıyorsa cezalandırılabilir ve kurabiye alamaz.

Why are you so insistent on going with me? - Neden benimle gitme konusunda bu kadar ısrarcısın?

persistent

Be patient and persistent. These things take time. - Sabırlı ve ısrarcı ol. Bu şeyler zaman alır.

one way
pertinacious
self assertive
urgent
demanding
moxie
onetrack
ısrar
persistence

Your persistence is not appreciated. - Senin ısrarın takdir edilmiyor.

ısrar
insistence
ısrarcı kimse
gadfly
ısrarcı olmak
be urgent about smth
ısrar
{i} claim
ısrar
behest
ısrar
pertinacity
ısrar
insistency
ısrar
urgency
ısrar
persistency
ısrar
insistence, persistence
ısrar
importunity
التركية - التركية

تعريف ısrarcı في التركية التركية القاموس.

ISRAR
(Osmanlı Dönemi) Bir fikir veya meşru dâvadan dönmemek. Direnmek, sebat etmek. Hayırlı bir hâl üzere sadakatla kalmayı istemek
ısrar
Direnme, ayak direme, üsteleme
ısrar
Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma: "Fakat o, perde perde ısrarı artırıyor, ağlıyor, lalamın çıplak ayaklarını öpmeye kalkıyordu."- R. N. Güntekin
ısrar
Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma
ısrarcı
المفضلات