ısırılmak

listen to the pronunciation of ısırılmak
التركية - الإنجليزية
to be bitten
ısır
{f} bite

A barking dog doesn't bite. - Havlayan köpek ısırmaz.

His bark is worse than his bite. - Havlayan köpek ısırmaz.

ısır
{f} bitten

It looks like Jacob has been bitten by the love bug. - Jacob sevimli afacan tarafından ısırılmış gibi gözüküyor.

My leg was bitten by that dog. - Bacağım o köpek tarafından ısırıldı.

ısır
{f} biting

The fish aren't biting today. - Balıklar bugün ısırmıyorlar.

I was not aware of a mosquito biting my arm. - Kolumu ısıran sivrisineği fark etmedim.

ısır
{f} champ
التركية - التركية
Dişleri arasında sıkılmak veya koparılmak
ısırılma
Isırılmak işi
ısırılmak
المفضلات