ısırık

listen to the pronunciation of ısırık
التركية - الإنجليزية
nip
bite

Tom got a lot of mosquito bites the last time he went camping. - Kampa son gittiğinde Tom bir sürü sivrisinek ısırıklarına maruz kaldı.

He was curious about how it would taste, so he took a small bite. - Onun tadının nasıl olacağı hakkında meraklıydı, bu yüzden küçük bir ısırık aldı.

wound left by a bite, bite
(a) bite, (a) mouthful
Isırık
(Tıp) morsus
التركية - التركية
Bir kezde ısırılan
Isırılan yerde kalan iz
ısırık
المفضلات