Feeling chilly, I turned on the heater.
- Üşüyüp ısıtıcıyı açtım.
Is the central heating warm enough in the winter?
- Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
Please warm yourself at the fire.
- Lütfen ateşte kendini ısıt.
I warmed myself at the fire.
- Ben kendimi ateşte ısıttım.
Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
- Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
- Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
Tom looked at the thermometer on his dashboard.
- Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.
Tom put the thermometer under his arm.
- Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.