I didn't have time to change.
- Üzerimi değişmek için zamanım yoktu.
Tom changed a few words on the report and resubmitted it.
- Tom rapor üzerinde birkaç kelime değiştirdi ve onu yeniden gönderdi.
Judging from the look of the sky, we might have a shower before nightfall.
- Gökyüzünün görünümünü bakılırsa, biz akşam üzeri bir duş olabiliriz.