üstesinden gel

listen to the pronunciation of üstesinden gel
التركية - الإنجليزية
{f} tackle
overcome

We have managed to overcome the first obstacle. - İlk engelin üstesinden gelmeyi başardık.

The pioneers have overcome a series of obstacles. - Öncüler bir dizi engelin üstesinden geldiler.

overcame

Peter overcame a lot of difficulties before succeeding as a doctor. - Peter doktor olmayı başarmadan önce birçok zorluğun üstesinden geldi.

Five of them attacked me, but I overcame them all. - Onlardan beşi bana saldırdı ama onların hepsinin üstesinden geldim.

bring off
surmount
bring#off