üstâd

listen to the pronunciation of üstâd
التركية - الإنجليزية
expert
the Master
maestro
adept
master

I have lived with several Zen masters, all of them cats. - Birkaç Zen üstadıyla birlikte yaşadım, hepsi de kediydi.

He got a master's degree in law. - O, hukuk alanında üstad derecesi aldı.

التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (Üstaz) İlim veya san'atta üstün olan kimse. Usta, san'atkâr. Muallim, profesör. Bilgide veya san'atta veya amelde meharetli zât
(Osmanlı Dönemi) ilim veya sanatta üstün olan kimse, usta, san'atkâr, muallim, profesör
üstâd
المفضلات