1. to become familiar with, gain an experience of. 2. to have dealings with. 3. to be friends with
التركية - التركية
تعريف ülfet في التركية التركية القاموس.
(Osmanlı Dönemi) Alışma, alışkanlık. Birisiyle münasebette bulunmak. Ünsiyet. Ahbablık, dostluk. Huy etme. Görüşme, konuşma.İnsanları fikren dalâlete atan sebeblerden biri; ülfeti, ilim telâkki etmeleridir. Yâni me'lufları olan şeyleri kendilerince mâlum bilirler. Hattâ ülfet dolayısıyla âdiyata teemmül edip ehemmiyet vermezler. Halbuki ülfetlerinden dolayı mâlum zannettikleri o âdi şeyler birer hârika ve birer mu'cize-i kudret oldukları halde, ülfet sâikasiyle onları teemmüle, dikkate almıyorlar; ta onların fevkinde olan
Tanışma, görüşme: "Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı."- Y. K. Beyatlı