Two thirds of the work is finished.
- İşin üçte ikisi bitti.
Two thirds of the students came to the reunion.
- Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
The population of my city is about two-thirds as large as that of this city.
- Benim şehrin nüfusu bu şehrin üçte ikisi kadar büyüktür.
Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
- Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
She spends over a third of her time doing paperwork.
- O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
One third of the friends I grew up with are dead.
- Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.
This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
- Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
One third of children who die before the age of 5 die from malnutrition.
- 5 yaşından önce ölen çocukların üçte biri yetersiz beslenmeden ölüyor.
One third of the friends I grew up with are dead.
- Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.