التركية - الإنجليزية
تعريف üçüncü في التركية الإنجليزية القاموس.
- third
My flat is on the third floor.
-Benim dairem üçüncü katta.
The third star belonged to a certain king.
-Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- 3rd
- (Bilgisayar) third place
- thirth
- thrid
- {s} tertiary
- üçüncü derecede
- tertiary
- üçüncü olarak
- thirdly
- üçüncü sınıf
- third class
- üçüncü şahıs
- third party
- üçüncü (derece)
- tertiary
- üçüncü bölüm
- third section
- üçüncü sektör
- (Politika, Siyaset) third sector
- üçüncü gün
- third day
- üçüncü ülke
- third countries
- üçüncü ülke
- (Ticaret) third country
- Üçüncü Dünya Ülkeleri
- the Third World
- üçüncü derece
- third degree
Many passengers suffered third degree burns.
-Birçok yolcu, üçüncü derece yanıklardan muzdaripti.
The suspect was given the third degree until he confessed his crime.
-Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.
- üçüncü dereceden denklem
- equation of the third degree
- üçüncü dönem
- (Tıp) tertiary syphilis
- üçüncü dünya
- the third world
- üçüncü dünya ülkeleri
- (Hukuk) third world countries
- üçüncü dünya ülkeleri
- third-world nations
- üçüncü dünya ülkeleri
- Third World
- üçüncü dünya ülkeleri vatandaşları
- (Hukuk) third world country nationals
- üçüncü gözkapağı iltihabı
- haw
- üçüncü kişi
- (Hukuk) third-party
- üçüncü kuşak bilgisayar
- third generation computer
- üçüncü mevki
- third class
- üçüncü mühendis
- (Askeri) third assistant engineer
- üçüncü nüsha
- triplicate
- üçüncü sınıf
- third rate
- üçüncü ulus devlet; ulaştırma kontrol numarası
- (Askeri) third country national; transportation control number
- üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencisi
- sophister
- üçüncü vites
- third speed
- üçüncü zaman
- Tertiary
- üçüncü zamana ait
- tertiary
- üçüncü çağın son dönemi
- Pliocene
- üçüncü ülkeler
- (Hukuk) third countries
- üçüncü şahıs
- the third person
- üçüncü şahıs
- third person
- üçüncü şahıs gram
- the third person
- üçüncü şahıslara ait
- third party
- malın emaneten üçüncü şahsa verilmesi
- escrow
- sondan üçüncü (hece)
- (Dilbilim) antepenult
- yirmi-üçüncü
- twenty-third
- yılın üçüncü ayı
- march
- üçüncü derece
- tertiary
- üçüncü el
- thirdhand
- üçüncü sınıf
- third estate
- adem ile havva'nın üçüncü oğlu
- Adam and Eve's third son
- on üçüncü
- thirteenth
What was your thirteenth birthday like?
-On üçüncü doğum günün nasıldı?
Many buildings in New York don't have a thirteenth floor.
-New York'ta birçok binanın on üçüncü katı yoktur.
- üçüncü derece
- the third degree
- büyük oruçtan önceki üçüncü pazar
- Septuagesmia Sunday
- davacının üçüncü cevabına cevap yazısı
- surrebutter
- iki sevgilinin arasındaki üçüncü kişi olmak
- play gooseberry
- ikinci ve üçüncü sınıf öğrencisi
- sophister
- iyi niyetli üçüncü kişi
- (Hukuk) bone fide third party
- kuş bacağının üçüncü bölütü
- tarsus
- otuz-üçüncü
- thirty-third
- sondan üçüncü
- antepenultimate
- sondan üçüncü hece
- antepenultimate
- yirmi üçüncü
- twenty third
- Üçüncü el
- (Tekstil) Third hand
- üçüncü sınıf
- tacky
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف üçüncü في التركية التركية القاموس.
- Üç sayısının sıra sıfatı, sırada ikinciden sonra gelen
- Üç sayısının sıra sıfatı, sırada ikinciden sonra gelen: "Gelir vergisinin üçüncü taksidini verdik."- B. Felek
- salis
- ÜÇÜNCÜ DÜNYA
- (Hukuk) Batı ve doğu bloku dışında kendi yararlarını korumak üzere tarafsız ülkelerin oluşturduğu topluluk
- Üçüncü Çağ
- Yeryüzünün yaklaşık altmış milyon yıllık çağı, senozoik
- üçüncü dünya ülkeleri
- Asya, Afrika ve Latin Amerika'nın, hemen hepsi eski sömürgeler olan, ulusal bağımsızlıklarını kazanmış veya bu uğurda mücadele veren ülkelerine verilen ad
- üçüncü kişi
- Fiil çekiminde teklik ve çokluk üçüncü şahıs biçimi
المصطلحات ذات الصلة
üçüncü
الواصلة
ü·çün·cüالنطق
Resimler
السابق
المفضلات