This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
- Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
He has been in Japan for three years.
- O üç yıldır Japonya'da.
I got stabbed three times last year.
- Geçen sene üç kere bıçaklandım.
My doctor told me that I should swim at least three times a week.
- Doktorum bana haftada en az üç kere yüzmem gerektiğini söyledi.
Measure thrice, cut once.
- Üç kere ölç, bir kere kes.
Measure thrice, cut once.
- üç kere düşün bir kere söyle.
One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
- Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
No less than three hundred dollars was needed for the work.
- İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.
If I were you, I wouldn't think twice — but thrice.
- Yerinde olsam, iki kez düşünmem - ama üç kez düşünürüm.