And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
- Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Three times five is fifteen.
- Üç kere beş on beş yapar.
Tom has been arrested more than three times.
- Tom üç kereden daha fazla tutuklandı.
Measure thrice, cut once.
- Üç kere ölç, bir kere kes.
Measure thrice, cut once.
- üç kere düşün bir kere söyle.
No less than three hundred dollars was needed for the work.
- İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.
One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
- Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
If I were you, I wouldn't think twice — but thrice.
- Yerinde olsam, iki kez düşünmem - ama üç kez düşünürüm.