I don't want to miss you.
- Seni özlemek istemiyorum.
I really missed you when you were in France.
- Sen Fransa'dayken seni gerçekten çok özlemiştim.
The mother missed her daughter who was away at college.
- Anne üniversitedeki kızını özledi.
Aren't you missing something?
- Bir şey özlemiyor musun?
I think there's something we're all missing.
- Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.
I'm beginning to miss my girlfriend.
- Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.
Aren't you going to miss her?
- Onu özlemeyecek misin?