Everyone is free to contribute.
- Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
- Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
She's a smart and independent girl.
- O, akıllı ve özgür bir kız.
Take a liberal view of young people.
- Genç insanların özgürlükçü görüşünü al.
He's had a liberal upbringing.
- O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
I'm not at liberty to tell you about the incident.
- Kaza hakkında sana anlatmakta özgür değilim.
You are at liberty to leave any time.
- Her zaman gitmekte özgürsün.
The Statue of Liberty is the symbol of America.
- Özgürlük anıtı Amerika'nın sembolüdür.
Lincoln granted liberty to slaves.
- Lincoln kölelere özgürlük verdi.