Everyone is free to contribute.
- Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.
America fancies itself the world's freest nation.
- Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
She's a smart and independent girl.
- O, akıllı ve özgür bir kız.
I want to be more independent.
- Ben daha özgür olmak istiyorum.
You have the right to free speech, but not the right to slander.
- Serbest konuşma özgürlüğün var ama iftira etme hakkın yok.
He's had a liberal upbringing.
- O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
Senator Kerry was considered a liberal.
- Senatör Kerry bir özgürlükçü olarak kabul edildi.
Are you at liberty to talk?
- Konuşmaya özgür müsün?
I'm not at liberty to tell you about the incident.
- Kaza hakkında sana anlatmakta özgür değilim.
The essence of liberty is mathematics.
- Özgürlüğün özü matematiktir.
Lincoln granted liberty to slaves.
- Lincoln kölelere özgürlük verdi.