özenlice

listen to the pronunciation of özenlice
التركية - الإنجليزية
carefully
With attention to the result

He carefully avoided the subject all evening.

{a} with care, with heed, with caution
In a careful manner
in a careful way   carelessly
with caution or prudence or tact; "she ventured cautiously downstairs"; "they handled the incident with kid gloves"
taking care or paying attention; "they watched carefully
taking care or paying attention; "they watched carefully"
In a careful manner; with care that nothing goes wrong
cautiously; meticulously
özen
attention

Pay attention to what you're doing. - Yaptığın şeye özen göster.

özen
care

Great care has been taken to use only the finest ingredients. - Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.

I gave my carefully prepared speech. - Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.

özen
heed
özen
caution
özen
rigor
özen
punctilio
özen
solicitude
özen
carefulness
Özen
(isim) Care, carefulness, attention
özen
assiduity
özen
care, attention, pains itina, ihtimam
özen
pains

He did his work painstakingly. - O, işini özenle yaptı.

özen
application
özen
elaboration
özen
jealousy
özen
thought

Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully. - Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.

özen
painstaking

He did his work painstakingly. - O, işini özenle yaptı.

التركية - التركية

تعريف özenlice في التركية التركية القاموس.

özen
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam: "Yenisini onlar özenle bileğime geçirdiler."- H. Taner
özen
Bir işin elden geldiğince iyi olmasına çabalama, özenme, itina, ihtimam
özenlice
المفضلات