We don't lack self-confidence.
- Öz güven eksikliğimiz yok.
Tom's self-confidence was shattered after his boss dressed him down in front of his workmates.
- Tom'un öz güveni, patronu iş arkadaşlarının yanında kendisini haşlayınca kırıldı.
Where did all that self-confidence come from?
- Tüm bu özgüven nereden geldi?
My failure did not weaken my self-confidence.
- Hatam, özgüvenimi zayıflatmadı.