If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.
I cannot believe you did not see him then.
- Öyleyse onu görmediğine inanamam.
Well, then, if you want me to I'll do it.
- Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım.
Well, there's no such thing as being too late to correct one's faults.
- Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur.
If so, it shouldn't be any problem at all, should it?
- Eğer öyleyse hiç de sorun olmamalı, değil mi?
If so, what can we do about it? Do you want to make a proposal?
- Eğer öyleyse, bu konuda ne yapabiliriz? Bir teklif yapmak ister misin?
Such was the explosion that the roof was blown off.
- Öyle bir patlamaydı ki çatı uçuruldu.
He is not such a fool as to believe that story.
- Hikayeye inanacak kadar öylesine aptal değildir.
He is a famous painter and should be treated as such.
- O ünlü bir ressamdır ve öyle davranılmalı.
If you are a student, behave as such.
- Eğer bir öğrenci isen, öyle davran.
While I understand what you are saying, I cannot do accordingly.
- Söylediklerini anlamama karşın, öyle yapamıyorum.
I don't know about things like that.
- Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
I would never say anything like that.
- Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
Tell me precisely why you think so.
- Neden öyle düşündüğünü bana tam olarak söyle.
At your age, I would think so, too.
- Senin yaşında ben de öyle düşünürdüm.
It's not such a big problem. You're worrying way too much.
- O öyle büyük bir sorun değil. Oldukça fazla üzülüyorsun.
Our car is rather old, but so is theirs.
- Arabamız oldukça eski ama onlarınki de öyle.
I would rather die than do such an unfair thing.
- Öylesine haksız bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.