Such was Linda's disappointment that she burst into tears.
- Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
As far as my experience goes, such a plan is impossible.
- Anladığım kadarıyla, öylesine bir plan imkansızdır.
Just because you can, doesn't mean you know how.
- Öylesine yapabilirsin,bu nasıl yapıldığını bildiğin anlamına gelmez.
I don't know how to manage that large estate.
- Öylesine büyük bir malikhâneyi nasıl idare edeceğimi bilmiyorum.
He is not such a fool as to believe that story.
- Hikayeye inanacak kadar öylesine aptal değildir.