I could hear an owl hooting in the distance.
- Uzakta öten bir baykuş duyabiliyordum.
Fuck, I cannot sleep because those damned owls are hooting so loudly.
- Lanet, uyuyamıyorum çünkü o lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
The rooster crows, Cock-a-doodle-doo! in the morning.
- Horoz sabahleyin kukuriku diye öter.
I'll be gone before the rooster crows.
- Horoz ötmeden önce gitmiş olacağım.
We are cooing like pigeons.
- Güvercinler gibi ötüyoruz.
The pigeon is cooing in the balcony.
- Balkonda güvercin ötüyor.