örtülmüş

listen to the pronunciation of örtülmüş
التركية - الإنجليزية
veiled
enshrouded
ört
mantle
ört
cloak
ört
cover up

I was trying to cover up my wrinkles. - Ben kırışıklıklarımı örtbas etmeye çalışıyordum.

Cover up the injured man with this blanket. - Bu battaniye ile yaralı adamı örtün.

(puşe) f. örtülmüş
(Puşe) f. covered
ört
shroud
ört
enshrouded
ört
cloaked
ört
enshroud
ört
cot
ört
cocoon
التركية - التركية
çevrelenmek
(Osmanlı Dönemi) MEHMUSE
Ört
(Osmanlı Dönemi) CE'VE
Ört
(Osmanlı Dönemi) TEZMİL
örtülmüş
المفضلات