örnekleyici

listen to the pronunciation of örnekleyici
التركية - الإنجليزية
sampler
examplary
örnekle
{f} sample

He asked for samples of picture postcards. - O, resim kartpostalların örneklerini istedi.

The astronauts had to use special tools to collect rock samples on the Moon because they could not bend over in their spacesuits. - Astronotlar Ay'da kaya örnekleri toplamak için özel araçlar kullanmak zorunda kaldılar çünkü uzay elbiseleri ile eğilemezlerdi.

örnekle
{f} sampling

I wasn't afraid of the blood sampling at all. - Kan örneklemesinden hiç korkmuyordum.

In this semester, students study and apply statistical sampling techniques. - Bu dönem, öğrenciler istatistiksel örnekleme tekniklerini okuyacaklar ve uygulayacaklar.

kar örnekleyici
(Çevre) Snow sampler
açıklayıcı/örnekleyici değerlendirme senaryosu
(Askeri) illustrative evaluation scenario
açıklayıcı/örnekleyici planlama senaryosu; karşılıklı işlerlik planlama sistemi
(Askeri) illustrative planning scenario; interoperability planning system
örnekle
exemplify

I heard your idea on how to solve the problem, but I would have to ask you to exemplify what you mean. - Sorunun nasıl çözüleceği konusundaki fikrinizi duydum, ancak neyi kastettiğinizi örneklemenizi istemek zorunda kalacağım.

التركية - التركية

تعريف örnekleyici في التركية التركية القاموس.

kar örnekleyici
(Çevre) Herhangi bir yerde birikmiş kardan dikey kesitte örnek almak için kullanılan, kar örneği alındıktan sonra kolayca açılabilir şekilde düzenlenmiş boru. Kar örnekleyici aleti ile alınan örnek, değişikzamanlarda, değişik yoğunlukta yağan kar miktarını belirlemek ve var olan kar paketinin, kar deposunun erimesi durumunda ortaya çıkacak su miktarını saptamak için önemlidir. Amerika”da kullanılan karörnekleyicilerin üzerinde alınan karın yüksekliğine göre eşdeğer su miktarını gösterir ıskalalar vardır. Aletin kar içerisine rahatça sokulabilmesi için bir ucu keskinleştirilmiş alüminyum boru kullanılmaktadır
örnekleyici
المفضلات