örneğin

listen to the pronunciation of örneğin
التركية - الإنجليزية
for instance

Japan is full of beautiful cities. Kyoto and Nara, for instance. - Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.

What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance? - Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?

for example

Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine. - Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.

Japan is full of beautiful cities. Kyoto and Nara, for example. - Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.

e.g
such as

He likes strange animals such as snakes, for example. - O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

Tiny animals such as krill eat plankton. - Küçük hayvanlar, örneğin kriller plankton yerler.

for example, for instance
such

Tom and Mary went on a safari and saw many animals, such as lions, giraffes, zebras, and hippopotamuses. - Tom ve Mary safariye gittiler ve örneğin aslanlar, zürafalar, zebralar ve su aygırları gibi birçok hayvanı gördüler.

He likes strange animals such as snakes, for example. - O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

eg
e g
e. g
exempligratia
التركية - التركية
Söz gelişi, söz gelimi, söz misali, örnek olarak, mesela
örneğin
المفضلات