تعريف öneriler في التركية الإنجليزية القاموس.
- suggestions
Are there any other suggestions?
- Başka öneriler var mı?
Are you open for suggestions?
- Önerilere açık mısın?
- guidelines
- offerings
- recommendations
- öneri
- suggestion
My sponsor was willing to agree to my suggestion.
- Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
Your suggestion seems reasonable.
- Önerin makul görünüyor.
- öneri
- offer
The offer is too good to be turned down.
- Öneri geri çevrilemeyecek kadar çok iyidir.
We accepted his offer.
- Biz onun önerisini kabul ettik.
- öneri
- proposal
A more plausible proposal is the one Leech presented in conjunction with Emmet's theory.
- Daha makul bir öneri Emmet'in teorisi ile ilgili Leech'in sunduğudur.
Our boss turned down our proposal.
- Patronumuz önerimizi geri çevirdi.
- öneri
- advice
I suggest we take Tom's advice and go home.
- Tom'un tavsiyesini dinlemeyi ve eve gitmeyi öneriyorum.
Because of his advice, I was able to succeed.
- Onun önerisinden dolayı, başarabildim.
- öneri
- {i} tip
This article contains tips for those who are eager to increase their vocabulary.
- Bu makale, kelime hazinesini artırmak isteyenler için öneriler içerir.
- öneri
- (Bilgisayar) recommendation
We provide legal advice and strategy recommendations to various public relation campaigns.
- Çeşitli halkla ilişkiler kampanyalarına hukuki tavsiye ve strateji önerileri sunuyoruz.
I want to buy a good dictionary. Do you have any recommendations?
- Ben iyi bir sözlük satın almak istiyorum. Herhangi bir önerin var mı?
- yorum ve öneriler
- comments and suggestions
- öneri
- submission
We welcome submissions.
- Önerileri memnuniyetle karşılıyoruz.
- öneri
- counsel
- öneri
- instigation
- öneri
- herb
- öneri
- (Meteoroloji) advisory
- öneri
- (Bilgisayar) bring-in
- öneri
- tendering
- öneri
- pool
- öneri
- {i} propose
What do you propose instead?
- Onun yerine ne önerirsin?
The amendment was first proposed in 1789.
- Değişiklik ilk olarak 1789'da önerildi.
- öneri
- proposition
It's an indecent proposition.
- Bu uygunsuz bir öneri.
I rejected this proposition.
- Ben bu öneriyi reddettim.
- öneri
- idea
I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.
- Tom'un önerimden hoşlanmayacağına dair oldukça iyi bir fikrim vardı.
- öneri
- {i} offering
Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
- Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
Would you like something to drink? No, but thanks for offering.
- Bir şey içmek ister misin? Hayır, ama öneri için teşekkürler.
- öneri
- {i} bid
- öneri
- the proposal
- ipucu ve öneriler
- (Bilgisayar) hints and tips
- lehte ve aleyhteki öneriler
- the pros and cons
- öneri
- (Hukuk) proposal, premise
- öneri
- tender
- öneri
- proffer
- öneri
- suggestion, proposal
- öneri
- overture
- öneri
- intimation
