A monument was erected in memory of the deceased.
- Ölenin anısına bir anıt dikildi.
Fadil was found deceased in his apartment.
- Fadıl evinde ölü bulundu.
We won't let you pass away.
- Ölmene izin vermeyeceğiz.
The patient may pass away at any moment.
- Hasta herhangi bir anda ölebilir.
Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.
- Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz.
There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
- Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
My father died of cancer.
- Babam kanserden öldü.
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
A monument has been erected to the memory of the deceased.
- Ölen kişinin anısına bir anıt dikildi.
The Emperor prayed for the souls of the deceased.
- İmparator ölülerin ruhları için dua etti.
All they that take the sword shall perish with the sword.
- Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.
All those who take up the sword shall perish by the sword.
- Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.
My father died of cancer.
- Babam kanserden öldü.
Marilyn Monroe died 33 years ago.
- Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.