ödünç al

listen to the pronunciation of ödünç al
التركية - الإنجليزية
borrow

Could I borrow your car? - Arabanı ödünç alabilir miyim?

Mary does not let her sister borrow her clothes. - Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.

{f} borrowed

Would you mind if I borrowed your car? - Arabanı ödünç alabilir miyim?

She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it. - O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.

borrowing

A person will have the face of an angel when borrowing something, but the face of the devil when returning it. - Bir kişi bir şeyi ödünç alırken bir melek yüzüne sahip olur fakat onu geri getirirken şeytan yüzüne sahip olur.

The Anglo-Saxons enriched the language by borrowing words from other languages. - Anglo Saksonlar başka dillerden sözcükler ödünç alarak dili zenginleştirdiler.