I know that you're a teacher.
- Sizin bir öğretmen olduğunuzu biliyorum.
Yumi will become a teacher.
- Yumi öğretmen olacak.
My driving instructor says that I need to be more patient.
- Sürücü öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.
I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!
- Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor!
Tom is a master teacher.
- Tom bir usta öğretmendir.
The dog knew its master.
- Köpek öğretmenini tanıyordu.
My mom was a schoolteacher.
- Annem bir öğretmendi.
You are a schoolteacher, aren't you?
- Sen bir öğretmensin, değil mi?
Why don't you ask your teacher for advice?
- Neden öğretmenine danışmıyorsun?
Although teachers give a lot of advice, students don't always take it.
- Öğretmenler bir sürü tavsiye vermelerine rağmen, öğrenciler her zaman onu almazlar.
The professor always teaches in jeans and a shirt.
- Öğretmen derslerinde hep kot pantolon ve gömlek giyiyor.
What's her professor's name?
- Onun öğretmeninin adı nedir?
Hocasının adı neymiş?
- Öğretmeninin ismi ne?