My mother taught me how to make osechi.
- Annem bana nasıl osechi yapılacağını öğretti.
He taught me how to swim.
- O, bana yüzmeyi öğretti.
Are you a teacher or a student here?
- Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
Are you a teacher? Yes, I am.
- Siz bir öğretmen misiniz? Evet, ben bir öğretmenim.
Not all of the books are instructive.
- Kitapların hepsi öğretici değil.
The story is at once interesting and instructive.
- Hikaye hem ilginç hem de öğretici.
Your method of teaching English is absurd.
- Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
All our teachers were young and loved teaching.
- Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
This is the school where she is teaching.
- Burası, onun öğretmenlik yaptığı okul.
Didn't they teach you common sense as well as typing at the school where you studied?
- Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?