öğrenirse

listen to the pronunciation of öğrenirse
التركية - الإنجليزية
finds out
Third-person singular simple present indicative form of find out
öğren
learn

One of my dreams is to learn Icelandic. - Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.

It's difficult to learn a foreign language. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

öğren
{f} learning

I am learning a little English. - Ben biraz İngilizce öğreniyorum.

Learning a foreign language is difficult. - Yabancı dil öğrenmek zordur.

öğren
{f} learned

I learned a lot about Greek culture. - Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand. - Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

öğren
{f} learnt

Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche. - Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.

What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well. - Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.

öğren
internalize